Perşembe, Şubat 25, 2010

Hadi Sen Geç Kalma Dedi Ve Uyandım...

Uyku çok tuhaf bir şey. İki ay öncesine kadar yıllardır muzdarip olduğum insomnia illeti geçti diye sevinirken - en azından başımı yastığa koyduğum anda uyuyabilmeye başlamıştım - şimdi ne kadar uyusam da yetmiyor. Dün 13 saat kadar uyudum, bu haftaki ortalamam 10 saat / gün civarında. Mesela bu gün 8 saatten fazla uyudum ve yatsam rahat bir 6 saat daha uyurum.
Bir acayip şeyler oluyor bünyeye ama hadi hayırlısı diyelim.

Tamam çok şahane saatlerde uyumuyorum, gözümden uyku aka aka sapık gibi sabahın 5'ine kadar oturuyorum ama, en azından 13 saat uyumayayım be. İki gün 5'e kadar oturdum diye ceza mı bu ?

Uyuyamama gibi aşırı uyuma / uyanamama - ki benim durumum uyanamama ile açıklanabilir - depresyon belirtileri arasında. Yahu ben gayet sağlıklıyım, tamam normalin üstünde bir sinirim var, tamam içim dışım adrenalin hormonu, tamam arada gelip gidiyor kafam ama ben hep böyleydim zaten. Bu uyanamama nerden peydah oldu şimdi ?

Sürekli bir şeyleri eksik yapıyormuşum gibi bir his var içimde. Sanki yarına hazırlamam gereken dosyalar varmış, ertesi gün lab finali varmış da benim haberim yokmuş, yarın hayatımın işinin son teslim tarihiymiş, ne bileyim ocağı açık unutmuşum gibi bir hisle yatıyorum. Normalde uyuyamazsın değil mi ? Oraya dön, buraya dön, kendine masal anlat (ki bu en eğlencelisi) bir işe yaramaz değil mi ? Yok abi, içimdeki bu hisse rağmen başımı koyduğum anda ayı gibi uyumaya başlıyorum. Ve 10 saatten fazla da uyusam durduramıyorum bu uyumayı. Biri beni tekmeleyerek uyandırana kadar o rüya senin bu rüya benim cirit atıyorum.

Öyle böyle rüyalar da değil bunlar zaten. Gayetle şahane, eğlenceli, maceralı falan. Genelde yıllardır görmediğim ve özlediğimi anca rüyamda görünce keşfettiğim insanlar oluyor rüyalarımda. Yemek yiyoruz, dansa gidiyoruz (70lerden kalmayız ya sanki), çeşitli aksiyonlara katılıyoruz, park bahçe orman geziniyoruz, uzun uzun konuşuyoruz bazen de. Böyle anlatıyorum anlatıyorum, "yahu sen ne dersin, böyle devam etsem iyi mi ?" diyorum, "valla bana iyi gibi geldi, sen yaparsın zaten, sıkma canını sen çalış yeter" diyorlar. Bir de bu rüyalar öyle arada uyanmayla falan kaçmıyor. Rüyanın orta yerinde alarm çalıyor, hop atlıyorum ranzanın tepesinden, bir koşu odanın öbür ucundaki telefonu kapıyorum, alarmı erteleyip yeniden tırmanıyorum yatağa. Gözümü kapamamla rüya kaldığım yerden devam ediyor.

Ya geçen şöyle bir şey oldu. Rüyamda yine bin yıl öncesinden biriyle muhabbetteyiz, nasıl özlemişiz birbirimizi falan. O arada alarm çaldı, ben yukarıdaki hareketleri yaparak yatağa geri geldim, kafayı koydum ve rüyaya geri döndüm. Arkadaş ;
"- Hayırdır ne olmuş ?" dedi.
"- Yok bir şey ya, alarm çaldı, sen devam et." dedim. O konuşmaya devam etti etmesine de, benim içim içimi yemeye başladı rüyada. O sırada erteleme çaldı bir kaç defa, kapattım falan. Eleman hala konuşuyor, bende de yavaş yavaş bir panik dalgası yükseliyor, geç kalacağım derse çünkü, gene gitmeyeceğim okula. Bu benim kıvranmamı gördü, dayanamayıp sordu ;
"- Dif hayırdır kuzum, ne kıvranıp duruyorsun ?"
Şimdi saygısızlık olacak diye söyleyemiyordum ama, dayanamadım ;
"- Aga ben derse geç kalıyorum ya, demin ertelemeler de çaldı. Hani keşke daha geniş bir zamanda yapsak bunu, büyük ihtimalle an itibariyle geç kaldım ben, gene gidemicem derse."
Bu bir güldü halime ;
"- Ahaha abi ne demek, hadi koş gecikme sen daha fazla. Gene yaparız böyle, arada uğrarım ben." dedi ve ben uyandım. Gözler faltaşı gibi, dumurdan dumurlara atlamaktayım.

Şekil a sütun bir, rüyalarım bu vaziyette. Uykularım zaten apayrı bir dünya. Allah seni inandırsın, bir de böyle şenlikli rüyalar gördükçe insanın hiç uyanası gelmiyor Necibe hanımteyze. Bu da bir haldir, deyip geçmek istiyorum.



Bu görsel Suzanne Woolcott'a aittir. Kişinin dA galerisinden tanıtım amaçlı alınmıştır.

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails