Cuma, Ocak 08, 2010

Mikado...

Yüzüne bakamadım... Öylece utandım kaldım karşısında...

" Kaç yıl oldu ?" dedi gözleriyle. Gözlerim sustular suçlarını bilip. Cevap veremediler.

Öylece ezildim kaldım... Bilemedim ne diyeceğimi. Ne cevap verilir, nasıl söylenir bilemedim...

" Neden hiç aramadın beni ? Bir anda çıkıp gittim senden, neden merak etmedin hiç ?" dedi gözleri yine. Bilirim, hiç konuşmaz, sadece bakar o...

Ayrıca merak ettim, etmez olur muyum ? Kim merak etmez ki bir parçası bir anda çekip gidince... Kayıverince hayatından bir anda... Kim etmez ki ?

" Çok şaşırdın şimdi burda olduğuma ?" kötü kötü gülümsedi gözleri, beni daha da çok şaşırtarak. O kötü kötü gülümsemezdi önceden, kötü kötü gülümsemeyi bilmezdi ki. İlk defa bunca zaman nerede olduğunu gerçekten merak ettim o kötü kötü gülümsemeyi görünce...

" Döndüm." dedi bu kez, yere dikmiş olduğum gözlerimin içine bakarak.

Onu bu kadar özlediğimi hiç bilmiyordum şu ana kadar. İçimdeki huzursuzluğun kaynağının geri dönmesinin beni mutlu edebileceğini hiç düşünmemiştim...

Başımı kaldırdım utanmaz gibi. " Hoş döndün, Mikado." dedim, bunca yıldan sonra içime yeniden yerleşen huzursuzlukla...

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails