Pazar, Mayıs 15, 2011

katty'nin intiharı...

Derinlerden kopup gelmiş üç beş çığlığın seni sen yapmasını bekliyorsun. Umutsuzca bekliyorsun. Umarsızca bekliyorsun.
Daha çok beklersin.
Hayır, gelmeyecek onlar. "Çok acele, çok önemli." diye yolladığın kargo paketinin içindeydiler, çoktan vazgeçtiğin ruhunun yanında.
Hayır, gelmeyecekler. Seni o kadar sevmediler çünkü.

Yoldan geçen üç beş adamın sana senin veremediğin değeri vermeleri için debeleniyorsun. O adamlar ki trene bakan öküzden daha anlamsız, derine yapışan üç beş sülükten farksızlar. Onların seni fark etmeleri için çırpınıyorsun, çırpındıkça batıyorsun.
Hayır, yeterince dibe batamıyorsun. Batabilseydin, belki çıkardın da.

Aynı tere batmış yataktan çıkan üç beş melek annelik kokuyor, kokularına sığınıyorsun. Ağırlığına tahammül edemeyip de kaçtığın o ter her yerlerine bulaşmış, öğürmekten aklını kaçırıyorsun.
Yine de sığınıyorsun. Gidecek bir yerin yok çünkü.
Geriye kendini bile bırakmadan yaktın az önce terk ettiğin bedeni, unuttun mu ?

Az önce yolda düşürdüğün cüzdanının içinde üç beş bozukluk vardı, yol paran olabilecek kalitede. Çok peşinden koştun o evcil görünümlü etobur yaratığın, yolda düşürdüklerinin haddi hesabı yok. Dönüp kendi yüzüne bakacak cesaretin yok.
Biliyorsun ki, kimse seni senden daha ağır yargılayamaz. İçinde kurulan mahkemelerin yargıçlarını oy birliğiyle seçtiniz.
Eve dönecek kadar kepaze olamadın daha, biraz daha utanman lazım yalnızlığından.
Yalnızlığının çokluğundan.
Yalayabileceğin kadar güzel tüküremedin daha.

Açık bir camdan içeri atılan taş gibi ürkütüyor seni varlığı. Var olabilme olasılığı. Halbuki nasıl da güzel masalların vardı kendine anlattığın. Nasıl da güzel sonlar yazmıştın o masallara.
Ona anlattıkların sadece bir avuç kusmuktan ibaret. Halbuki nasıl da güzel kokuyordu saçları.
Nasıl da iğrençleştin söz konusu onun gelmesi olunca.

Sarmaşık desenli bir halıda son koşusunu yapan örümceği göremedin, öyleyse mutluluğu hak etmiyorsun.
Kendine olan yaklaşımın bir kestane ağacı zararlısına olan yaklaşımından farksızken, sevmek üzerine konferanslar düzenleyebilecek olman tiksindiriyor beni. Suratının ortasına kusmak istiyorum.

Bir yerlerde üç beş adam baba kesilmişler başına, aile meclisini kuruyorlar. Kendi kanunlarına göre yargılanırsan, sonuç infaz.
Kendi cezanı kendin kesemezsin, kalemi kırmaktan bile acizken.

Birileri uzaklardan varlığına övgüler düzüyor, birileri dört yanını sarmış kafanı beceriyor. Kendi kendini tüketip yok olmakta bile başarısızsın. Varlığınla duyduğun övünç kimilerinin gözlerini yaşartıyor.

Tüm bunları bir zamanlar üç beş kalp kırdın diye hak etmedin. Seni insanlığından çıkarıp bir küfür yığınına çevirmelerine izin verebildiğin için üzerine sürmek istiyorum pis kanımı.


4 yorum:

Aslısın dedi ki...

çok güzel yazmışsın, hepsine kalpten katıldım.

dif dedi ki...

Teşekkür ederim =)

Mehmet dedi ki...

desenli halının üstünde gezen örümceği tekrar görme şansım yok mu?

dif dedi ki...

Hepimizin tekrar mutlu olabilmesi için, umarım vardır.

Related Posts with Thumbnails