Çarşamba, Mart 10, 2010

Topluca Taşınmaca...

Millet günlerdir yatıp kalkıp Ankara'nın otobüs çilesini konuşuyor. Yani evet var böyle bir çile ama bu bizim için yeni bir şey değil ki. Ben kendimi bildim bileli var bu bela başımızda. Toplu taşımadan yararlanmaya çalışalı en aşağı 11 yıl olmuştur, evet ufak çapta yararlanıyoruz ama... Aması var işte. Dersin başlamasına 1.5 2 saat kala evden çıkıyorsam ne anladım ben topluca taşınmaktan ? Hani yürüsem en fazla bir saat daha erken çıkmam lazım, o derece.

Hayır bu toplu taşıma karmaşası öyle de komik şeylere neden oluyor ki. Trajikomik aslında. Otursan yazsan kitap olur - keşke zamanında üşenmeyip yazsaymışım, şimdiye 11 yıllık birikim olurdu. =)

Bundan iki sene kadar önce Eryaman - Beytepe egosundayız, saat akşam 5.30 civarı. Otobüs normalin üstünde dolu, yani bu doluluk Beytepe egosuna göre de değil, normal bir egonun kapasitesinin üzerinde insan sayısı. Kırmızı bin yıllık Ikarus'un içinde rahat 150 kişi falanız. Öyle ki insanlar acı çekiyor seyahat esnasında. Bu yetmezmiş gibi o gün Ankara'ya Papa gelecekmiş, tüm yollar kapalı ama bizim şoför nasıl bulmuşsa bulmuş bir yol, kaptırmış gidiyor. Bir ara Etimesgut civarında feci bir yanık lastik kokusu sardı otobüsü, bizde de bir panik hareketi başladı. Herkes birbirine bakıyor korkulu gözlerle, en son arkadan bir eleman seslendi "Abi lastikler yanıyor." diye. Adam duymadı, iyi ki de duymadı. Kimse de duyurmaya uğraşmadı zaten. Yol kapalı, bir otobüs bir bilmemne geçmiyor, sadece biz varız. Adam bizi bir yerde indirse yandık, sabah ezanıyla gireriz eve. Hani şimdi düşünüyorum, o yolda kalma korkusu nasıl büyükmüş ki bin yıllık otobüsün içinde yanmayı falan göze almışız. Ah Ankara.

Yine bir Eryaman - Beytepe egosu, bu kez istikamet okul, sabahın 8.30'u saat. Yine bir kırmızı Ikarus'un içindeyiz, yine millet acı çekmekte ama bu kez 150 falan değiliz, 90 kişi civarıyız kanımca. Beytepe nizamiyeye kadar sağ salim geldik, nizamiyede atk abilerimiz durdurdu, kimlik kontrolü yapılacak. Açılan otomatik kapıdan -basamakta durursan çarpıyor - o darbe dönemlerini hatırlatan emir geldi "Arkadaşlar koridoru boşaltalım." biz de eli mahkum boşalttık koridoru, 10 dakikada falan. Kimlik kontrolü yapıldı, biz koridoru boşaltanlar başladık yeniden doldurmaya - ama nafile. İnen herkes geri binemedi bir türlü. Kaydık, yanaştık, birer adım attık ama faydası yok, bir kısım hala aşağıda, sığmadı millet. Derse geç kalma korkusuyla Eryaman'da nasıl sıkışmışsak artık, bir kere çözülünce bir daha toplanamadık. Kalanlar mecburen nizamiyede bekledi başka bir egonun gelip onları almasını. Kaç kişiymişiz yahu biz o otobüste diye düşünürüm hala.

Kaç senedir yaşadığımız şey bu hocam, bunlar artık gündelik şeyler bizim için. Ortalığı velveleye vermenin alemi yok.

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails