Pazar, Nisan 03, 2011

sokaktaki sürtük...


Uzun, upuzun cadde boyunca sıralanmış ışıklar, akşamın bu saatinde evlerinde olmak yerine sokaklarda sürten insanların mutlu ve anlamsız yüzlerini aydınlatıyordu. Ben de onlardan biriydim, bende en fazla onlar kadar mutlu, en az onlar kadar anlamsızdım. Ben de evde olmak yerine sürtüyordum buralarda. Bu açıdan bakınca biz tüm cadde nüfusu, birkaç sürtükten ibarettik.
Geceleri yanan sokak lambalarını severim. Karanlık göğün üzerimize boşalttığı uçsuz bucaksız karanlığa birer tepkidir onlar - anarşist bir yaklaşımdırlar. Veya değildirler, bilmiyorum. Aslına bakarsanız çok da aldırmıyorum. Umrumda olan tek şey önümü görecek kadar etrafı aydınlatmaları, aksi takdirde gitmem gereken evimin yolunu bulamam - ki bu da yeterince büyük bir sorun bence.
Eğer yolunu bulamazsam ve gidemezsem, evin ne anlamı var ?

Etrafı aydınlatmak için canla başla çalışan lambalara yardımcı olmak amacıyla bir sigara yaktım, ancak beklenenin aksine yürümeye de devam ettim. Nedense bu civardaki insanlar bir kadının sabit bir noktada sigara içmesini isterler, bense onlara inat hareketli bir sigara içen kadın olmayı severim. Zevkler ve renkler nasıl da çeşitlenebiliyor böyle? İnsanlar başkalarının zevklerine saygı duymadan hareketli-sigara içen-kadın-ben'i nasıl da hakaret içeren bakışlarla süzebiliyorlar böyle?

Son birkaç dakikasını yanımda yürüyerek geçirmişti kahverengi deri ceketli adam. O birkaç dakika boyunca iki cadde, bir üst geçit, bir polis arabası, dört apaçi, üç merdiven, bir metro girişi, on sekiz mağaza ve milyonlarca seyyar satıcı geçtik birlikte. Düşününce ne de çok şey paylaşmıştık aslında, aramızda kurulan bağ inanılmaz olmalıydı. Ama bazıları bu bağa inanabilirdi tabi, insanların ne kadar saçma şeylere hayatlarının sonuna kadar inandıkları düşünüldüğünde, bu olasıydı.
Başımı çevirip malum lambaların aydınlattığı yüzüne baktım. Benden uzuncaydı -herkes gibi, bu yüzden başımı biraz da kaldırmam gerekmişti, bu da boynumu ağrıtmıştı. Ama aldırmadım, bu adam uğruna acı çekmeye değebilirdi. Zaten muhtemelen hali hazırda birileri onun için acı çekmişti, gereksiz insanlar için acı çekmeye bayılırız, biliyorsunuz.

Ona baktığımı fark ettiğinde heyecanlandı, bunu hafifçe aralanan dudaklarından anlayabiliyordum. Sigara dumanını yüzüne üfledim ve gözlerinin sulanmasını bekledim, ama olmadı. Malum uzundu, dumanın katetmesi gereken yol fazlaydı. Ancak beyni mesajı almıştı, olası bir muhabbet başlatma cümlesini kurmak için çabalıyordu. En sonunda bulabilmiş olacak ki, o aralık dudaklarından tok bir sesle kendini ifade etti ;
"- O sigarayı bitirdikten sonra nereye atacaksın ?" Kullanmaktan çekinmediği çarpık bir gülümsemesi vardı.
Gözlerimi az yukarıdaki gözlerine diktim, dedim ya, uzundu. Arzum gözlerimden okunuyordu, onun da okuma yazması vardı ki az önceki heyecanı birkaç katına çıktı.
"- Yanımdaki insanın cebine koyacağım." dedim, sesim davetkardı.
Yüz hatları gözlerimin önünde değişti. Beklenti dolu bakışları korkuyla doldu ağır ağır, hafif aralık dudakları dehşetle gerildi. Bana son bir korku dolu bakış atarak hızlı adımlarla yanımdan ayrıldı.

Kalabalığa karışırken arkasından attığım kahkahalar kulaklarında çınlıyordu.


4 yorum:

Adsız dedi ki...

Filtre kağıdı kullanmadan hazırladığım kahvemin telvesi dudaklarıma bulaşmış, saat neredeyse 07.00'ı vurmuş, günlerden -haftanın en karizmatik günü olan- Pazartesi olmuş, yazının üzerinde yer alan şarkı sona ermiş ve jaluzinin arasından giren ışıklar gözlerimi acıtmaya başlamıştı, yazmakta olduğum rapor da oldukça sıkmıştı, tüm gece üzerime çöken tozu iyice kaldırdı üzerimden cümlelerin.

dif dedi ki...

yorumun benim yazımdan daha güzel olmuş. teşekkür ederim :)

Gezi/yorum... dedi ki...

Hayat bazen iyice anlamsız olduğunda her birimiz bazen sürtük olmak isteriz.. sokaklarda anlamsızca sürtmek.. öylesine zaman geçirmek..
tabi durumu kendi açısından fırsata dönüştürmek isteyen çakallar her zaman olacaktır. onların boyu uzunda olsa yüzlerine sigara dumanını üfleyip mümkünse ceplerine sigarayı koymak elzemdir :)

dif dedi ki...

Keşke o noktada daha fazlasını yapabilsek, bu güzel anları mahvetmeye çalıştıkları için daha çok şey hak ediyorlar bence =)

Related Posts with Thumbnails