Perşembe, Kasım 18, 2010

mikado'nun ininde...



Bana yardım edebilecek tek kişiydi o bunca sene sonra. Mikado.

Karmakarışık kafam, karmakarışık duygularım... Zehirli düşüncelerim beynimden taşmış, artık kanımın yerine damarlarımda akarken...
Baktığım her güzellikte bir leke görürken, duyduğum her güzel sözde bir küfür duyarken...
Her şey gözlerimin önünde soluyor, ölüyor, çürüyor, yok oluyor.
Hepsinin bir sonu var, herkesin bir sonu var, biliyorum. Onlar çürürken üzerlerinde yaşam bulacak kurtçukların gelişlerini hissedebiliyorum. Onlar çürürken çıkacak zehirli gazların kokularını alabiliyorum. O mide dayanmaz görüntülerini kafamın içinde görebiliyorum.
Hangi güzelliğe bakarsam bakayım bir süre sonra dayanamayıp kusuyorum.
Gözlerimin önünde çürümekte olan hiç bir güzelliği sevemiyorum.

Önce gözlerimde bir sorun olduğunu düşündüm. Raistlin'in gözlerini bir lanet olarak üzerime almış olabilir miydim ? Yakın zamanda bana lanet edip tepeme kara bulutlar çöktüren biri de vardı hem.
Ama o çürüme/kokuşma sadece gözlerimden iletilmiyordu karmakarışık beynime, kokusunu da duyabiliyordum. Belki benim üzerimdeki lanet koku duyumu da kapsıyordu Raistlin'inkinden farklı olarak. Daha güçlü bir lanet, daha büyük bir suç işlediğim için...
Hayır, bu da değildi. Her sözde bir küfür duyuyordum aynı zamanda, her kahkaha bir bela okumaydı benim için. O zaman kulaklarımda da bir sorun olmalıydı.
Veya direk beynimde.

Gittiğim nöroloji uzmanı "Hayır." dedi. "Algılarında bir problem yok, sadece kafan karışmış senin biraz."

"- Peki ama neden ?" dedim.
"- Bunun daha içeride bir nedeni olmalı." dedi gözlerini kocaman açarak.

Ardından tek tek tüm ana bilim dallarını ve uzmanlarını gezdim. Hepsinin yanıtı aynıydı;

"- Burada bir sorun yok, başka bir yerlerde olmalı."
"- Nerede peki ?"
"- Bilemiyorum."
"- Bin yıl tıp okudun da hala mı bilemiyorsun ?"
"- Sus, kesmeyeyim o dilini."
"- Peki."

Kafam anlamsız sağlık sorunumla gardrobumdan beter hale gelmiş vaziyette etrafta gezinirken rastladım Mikado'ya. Bir çırpıda anlattım durumu.

"- Benimle gel."
dedi.

Birlikte izbelikten beter evine gittik. Daha önce bir veya iki defa gelmiştim buraya, beynimin en kuytu köşesine. Ruhumun kanalizasyon hattıydı burası. Burada yaşıyordu Mikado.

Harap haldeki masanın başına geçti, kırılmak üzere olan sandalyeye oturdu. "Oraya ben otursam kesin kırılırdı." diye düşündüm. "Ne de olsa benim kütlem var, onun yok."

"- Çıkar." dedi.
"- Destur." dedim.
"- Çıkar şu kalbini Dif. Görmem lazım." dedi.
"- Bunu düşünmem lazım." diye cevapladım.
"- Neden ?"
"- Çünkü kalbimi daha önce kimseye göstermedim."

Bunalmış bir ifadeyle baktı yüzüme.

"- Pekala." dedim.

Elimi bluzumun içine soktum, artık sessiz sedasız atan kalbimin yerini zorlukla buldum. Derin bir nefes aldım ve söktüm yerinden. Beklediğimden daha az canım yandı, mutlu oldum gereksiz yere.
Mikado'ya uzattım kapkara, kurumuş, taşlaşmış kalbimi.
Kalbimin rengini ve son halini gördükten sonra belli etmemeye çalışsa da biraz şaşırdı.
Aldı, incelemeye başladı.

"- Çok normal." dedi sonra.
"- Nasıl yani ?" dedim.
"- Artık çürümeye başlamış kalbin. Bunu farketmedin mi ?"
"- Hayır." dedim hayret içerisinde. "Ben sadece kararıp kuruyacak sanıyordum."
"- Senin kalbin öldü Dif." dedi Mikado, hasta yakınlarına acı haberi veren bir doktor edasıyla. "Zaman içinde çürüyeceği belliydi zaten. Artık çürümeye başlamış. Bu nedenle her şey gözlerinin önünde çürüyor. Hiçbir güzelliği göremiyorsun artık."

Ona verecek cevabım yoktu. Ben de sustum.



Bu görsel Suzanne Woolcott'a aittir. Kişinin dA galerisinden tanıtım amaçlı alınmıştır.

2 yorum:

DOREMİ dedi ki...

Beraber olabilmemiz için çok bekledim sevgili Dif..Yazını sevdim teması çok hoş olmasa da..daha yaz..durma yaz..

deeptone dedi ki...

mükemmel bir anlatım bu. sen herşeyi biliyorsun. yüreğinde herşey. herşeyin nedenini de biliyorsun. doktor da mikado da haklılar. ama sen bunları çok iyi biliyorsun bence. herşey, kendine bakış açınla ilgili. dışarda değil. hepsi inan yüreğinde, beyninde. sen sadece, kendine çok kötü davranıyorsun. zeki ve aşırı duyarlı olduğun için. kendini taşıyamıyorsun. dünyayı da. hafiflemelisin. evet. kafan karışık. yüreğin paslanmış. ama çözüm sende. derinlerinde. yalnız kalıp düşünmelisin. mucize sensin. düşünmemelisin. sadece an'ı yaşayabilsen olacak. hafifle. kurtul yüklerinden. kurtul. temizlen.

Related Posts with Thumbnails